SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Gazete Hudut

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Ev » GÜNDEM » Dünyanın sonu geldiğinde bu 5 ülke ayakta kalacak

Dünyanın sonu geldiğinde bu 5 ülke ayakta kalacak

Bilim insanları, artan nüfus ve enerji tüketimi nedeniyle dünyanın ciddi bir tehlike altında olduğunu söylüyor. Küresel ısınma, ekonomik çöküş, doğal afetler ve yeni pandemiler gibi sorunlar, insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Bu durumda ise uzmanlara göre bazı ülkeler diğerlerinden daha iyi durumda olabilir. İşte o ülkeler!

Yayınlanma:
ABONE OL
Dünyanın sonu geldiğinde bu 5 ülke ayakta kalacak

Bilim insanları, artan nüfus ve enerji tüketimi nedeniyle dünyanın ciddi bir tehlike altında olduğunu söylüyor. Küresel ısınma, ekonomik çöküş, doğal afetler ve yeni pandemiler gibi sorunlar, insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Bu durumda ise uzmanlara göre bazı ülkeler diğerlerinden daha iyi durumda olabilir. İşte o ülkeler!

Küresel bir çöküş senaryosu karşısında en güvenli sığınak olarak görülen ülkeler arasında Yeni Zelanda, İzlanda, İngiltere, İrlanda ve Avustralya’nın Tazmanya eyaleti bulunuyor. Bilim insanlarının araştırmalarına göre, bu ülkelerin jeotermal ve hidroelektrik gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına sahip olması, geniş tarım alanlarına ve düşük nüfus yoğunluğuna sahip olması gibi faktörler, onları bu listede ön plana çıkarıyor. Özellikle Yeni Zelanda, bu kriterlerin hepsini bir arada bulundurarak en güvenli ülke olarak değerlendiriliyor.

İLGİLİ HABER Tokat’ta zihinsel engelli genç, bıçakla bir kadına saldırdı!
Bilim insanları, artan nüfus ve enerji tüketimi nedeniyle dünyanın ciddi bir tehlike altında olduğunu söylüyor. Küresel ısınma, ekonomik çöküş, doğal afetler ve yeni pandemiler gibi sorunlar, insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Bu durumda ise uzmanlara göre bazı ülkeler diğerlerinden daha iyi durumda olabilir. İşte o ülkeler!

Küresel Sistem Çöküşün Eşiğinde

Enerjiye bağımlı ve birbirine sıkı sıkıya bağlı küresel ekonomimiz, çevre üzerindeki yıkıcı etkileriyle insan uygarlığını ciddi bir tehlike altına soktu. Bilim insanları, şiddetli bir ekonomik kriz, küresel ısınmanın artan etkileri, doğal kaynakların tükenmesi ve yeni bir küresel pandeminin bir araya gelmesi durumunda, dünya çapında bir çöküşün yaşanabileceği konusunda uyarıyorlar.

küresel felaketler

Küresel bir çöküş durumunda hangi ülkelerin daha iyi durumda olacağını anlamak için bilim insanları, ülkeleri gıda üretimi, sınır güvenliği ve enerji gibi faktörlere göre değerlendirdi. Sonuç olarak, ılıman iklime sahip ve nüfus yoğunluğu düşük olan adaların bu durumda daha avantajlı olduğu görüldü. Ancak bilim insanları, bu ülkelerin bile bazı alanlarda iyileşme yapması gerektiğini belirtiyor.

Araştırmacılar, bu çalışmanın ülkelerin dayanıklılığını güçlendirmek için hangi alanlarda iyileştirmeler yapmaları gerektiğine dair önemli ipuçları sunduğunu ifade ediyor. Küreselleşme ve ekonomik verimlilik odaklı bir dünya düzeninin, ülkeleri dış şoklara karşı daha savunmasız hale getirdiğini belirten uzmanlar, özellikle gıda ve diğer temel sektörlerde yedek kapasite oluşturulmasının hayati önem taşıdığını vurguluyor.

Kıyamet Senaryolarına Hazırlık

Sustainability dergisinde yayınlanan çarpıcı bir araştırma, milyarderlerin olası bir küresel çöküş senaryosuna karşı Yeni Zelanda’da arazi satın aldığını ortaya koydu. Araştırmacılar, bu ilginin nedenini, Yeni Zelanda’nın sunduğu güvenli ve sürdürülebilir yaşam koşullarına bağlıyor.

Beklenmedik Bir Dayanıklılık

Küresel bir çöküş senaryosunda ülkelerin dayanıklılıklarını inceleyen araştırmacılar, beklenmedik bir sonuçla karşılaştılar. İngiltere gibi yoğun nüfuslu ve büyük ölçüde dışa bağımlı bir ülkenin, bu tür bir durumda oldukça dirençli olabileceği ortaya çıktı.

Küresel Tehdit Altındayız

Bilim insanları, çevresel yıkım, sınırlı doğal kaynaklar ve hızla artan nüfus gibi faktörlerin dünya geleceğini ciddi şekilde tehdit ettiğini belirtiyor. Bu durum, insanlığın tarihinde benzeri görülmemiş bir dönüm noktasına geldiğimizi gösteriyor.

Araştırmacılar, bu kaotik dönemde bazı bölgelerin “cankurtaran sandalları” gibi işlev görebileceğini ifade ediyor. Bu bölgeler, büyük toplumsal çöküşlerden etkilenmeden nüfuslarını koruyabilecek potansiyele sahip. Bu durum, gelecekte insanlığın devamı için umut ışığı olarak görülüyor.

Son yıllarda dünya, büyük bir hızla artan küresel krizlerle karşı karşıya kalıyor. Büyük gıda krizleri, finansal çöküşler ve pandemiler gibi olaylar, insanlık için ciddi tehditler oluşturuyor.

İlgili Haberler