Reflüsü olanlar dikkat! İşte yaşam kalitenizi arttırmak için bilmeniz gerekenler…
Dünya genelinde yaklaşık 784 milyon kişiyi etkileyen reflü hastalığı, mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasıyla ortaya çıkan bir sağlık sorunudur. Bu yaygın sorun, hastaların günlük yaşamlarını etkileyerek yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebiliyor. Avrupa’da ise bu hastalık, nüfusun %10 ila %30’unu etkiliyor.
Gastroenteroloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Salih Boğa, reflü hastalığının temel belirtilerini göğüs bölgesinde yanma ve ağrı, ağıza acı su gelmesi olarak tanımlıyor. Bunun yanı sıra reflü, öksürük, ses kısıklığı, diş çürükleri, boğaz ağrısı, kulak ağrısı ve hatta zatürre gibi çeşitli sağlık sorunlarına da yol açabiliyor. Prof. Dr. Boğa, reflünün alerjik astımı da tetikleyebileceğine dikkat çekiyor.
Reflünün en yaygın nedenlerinden biri, yemek borusu ve mide arasındaki alt özofagus sfinkterinin gevşek veya sürekli açık olmasıdır. Ancak, modern tıp alanında kullanılan tedavi yöntemleri, reflünün etkilerini etkili bir şekilde azaltmak mümkündür. Prof. Dr. Boğa, endoskopik tedavilerin, geleneksel açık cerrahiden daha az ağrıya neden olduğunu, iyileşme sürecinin daha hızlı olduğunu ve hastanede kalış süresinin daha kısa olduğunu belirtiyor.
Endoskopi, sindirim sistemi boyunca bir kamera ve ışık sistemi içeren ince, esnek bir tüp aracılığıyla gerçekleştirilir. Bu yöntemle gastroenterologlar, doğrudan görüntü elde eder ve çeşitli aletler kullanarak tanı ve tedavi işlemleri yapabilirler. Endoskopi öncesinde hastaların belirli bir süre aç kalmaları gerekebilir ve işlem sırasında genellikle anestezi veya sedasyon uygulanır. İşlem sonrasında ise hastaların kısa bir süre dinlenmeleri önerilir.
Endoskopi, üst gastrointestinal sistemdeki reflü, mide ülserleri ve gastrit gibi sorunların yanı sıra alt gastrointestinal sistemdeki polipler, bağırsak iltihapları ve kanser taramaları gibi birçok sorunun değerlendirilmesinde kullanılır. Prof. Dr. Boğa, endoskopik tedavi yöntemlerinin kendi içinde alt yöntemlere ayrıldığını belirtiyor. Örneğin, Anti-Reflü Mukozektomi (ARM) tedavisi, mide kapağını dolaylı olarak onararak daha sıkı hale getirir. Bir diğer yöntem olan EsophyX, mide kapağını orijinaline uygun şekilde onararak alt özofageal sfinkteri sıkılaştırır ve mide içeriğinin yemek borusuna kaçmasını engeller.
Prof. Dr. Boğa, ileri endoskopi alanındaki uzmanlığıyla, hastalarının endoskopik tedavi süreçlerini daha etkili ve güvenilir hale getirdiğini vurguluyor. Reflü hastalığıyla mücadelede modern tedavi yöntemleri, hastaların yaşam kalitesini artırmada önemli bir rol oynamaktadır.
İlgili Haberler
Ölümsüzlük iksiri Hünnap meyvesiyle uykusuzluk ve depresyona elveda!
DSÖ’den uzun yaşamanın sırları! Sofraların olmazsa olmazı o besin ömrü uzatıyor
Kanser görülme yaşı 16’lara indi
Hafta sonu derin bir uyku çekmek sağlık saçıyor
Sağlık Bakanlığı’ndan aşı çağrısı
Günde iki dilim jambon yemenin bilinmeyen zararı