Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, geçtiğimiz gün Dilan Polat’ın serbest bırakılmasına ilişkin açıklama yaptı. Bakan Tunç MASAK’ın raporlarına dikkat çekerek, “Mahkeme, burada gündeme gelen hususlar çerçevesinde kararını verdi.” dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, geçtiğimiz gün kamuoyunda çok konuşulan Dilan Polat tahliyesi ve Dilruba Kayserilioğlu’nun tutuklanması hakkında bir açıklama yaptı. Bakan Tunç Dilruba Kayserilioğlu’nun tutuklanması ile ilgili de “Adalet Bakanı olarak burada kamuoyuna yansıyan bazı soruşturmaları konuştuğumuzda yargı sistemini etkileyebilir.” ifadelerini kullandı. Yaşanan bazı olayların ardından tutuklamanın sosyal ağlarda tepkiler yarattığına işaret eden Tunç, konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü:
“Cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlü oranı daha önce yüzde 40 civarındayken bugün yüzde 14’e düştü. Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerin oranı, tutukluluk ve tutukluluk dışı yargılamalar açısından dikkat çekicidir. Cezaevi nüfusu azalıyor. Her durumda derhal tutuklama imkansızdır. İnsanların bazı sorulara öfkelenip neden hiç tutuklama yapılmadığını merak ettikleri durumlar var. Suçun alt ve üst sınırları açısından davanın kapsamını ve tutuklama yasağı kararının uygunluğuna karar verecek kişi, davaya bakan hakimdir. Hakimin kararı beğenilmediği takdirde konu bir üst mahkemeye taşınabilecek.”
Bakan Yılmaz Tunç, kendisine yöneltilen “Sokak röportajları yasaklanıyor mu?” şeklindeki soruya karşılım olarak propaganda yaymaya çalıştıklarını belirterek, “Sokakta röportajlar neden yasaklansın? İnsanların, medya kuruluşlarının, sosyal yayıncıların sokakta röportaj yapmasının hiçbir sakıncası yok. Bu röportajda propaganda yapılıyorsa, şiddete teşvik varsa ve suç teşkil eden ifadeler varsa o zaman sokakta röportaj yasaklanmamalı. Bu ifadeleri kullanan kişiler hakkında dava açılabilir.” yanıtını verdi.
Dilan Polat’ın tahliyesine ilişkin eleştirilere ilişkin konuşan Bakan Tunç, şu ifadeleri kullandı:
“Savcılarımız soruşturmayı titizlikle yürüttüler. Burada özellikle kara para aklama ve yasa dışı bahis suçları mali suçlar ve vergi suçlarıdır. MASAK, yargının bu konularda danışması gereken ve araştırmacı bilirkişi olarak teknik raporların alınabileceği kaynaktır. MASAK’tan gelen ön raporlarla soruşturma başlatıldı. Daha sonra MASAK detaylı bir inceleme gerçekleştirdi. MASAK Raporu, burada dile getirilen hususlar bağlamında mahkemenin verdiği bir karardır.
Davadaki tüm şüphelilerin serbest bırakılması mümkün değildir. Dosyanın içeriğini bilmeden “Neden serbest bırakıldı?” veya “Neden tutuklandı?” Bu tür açıklamaların yapılması ya da söylenmesi doğru olmaz. Yargı burada özgür olsun ve işlesin. Bu soruşturma suç şüphesi nedeniyle açılmıştı ve şikâyette bulunulduğu için ortada somut deliller vardı. Yargı bu davada kimin tutukluluğa devam edip etmeyeceğine delillere, bilirkişi raporlarına ve MASAK raporuna göre karar verecek.”
Türkiye’de kişisel silahlar konusunda alınan tedbirlere ilişkin Bakan Tunç, şunları söyledi:
“Silah yasalarımız var. Burada ceza artırılabilir. Bunun toplumda özellikle yasa dışı silahlar konusunda istenmeyen durumlara yol açtığını görmekteyiz. Bu bağlamda bu suçlara ilişkin cezaların artırılması için çalışıyoruz. “Evet, bu çalışmayı İçişleri Bakanlığı yaptı. Meclis komisyonunun gündeminde. Yaptırımların güçlendirilmesi de caydırıcı etki yaratacaktır. Bu, sıkı denetimlerle açıklığa kavuşturulması gereken bir konudur”
Instagram’ın Türkiye’deki ilgili kuruluşların taleplerini karşılamaması halinde tekrar kapatılıp kapatılmayacağı sorusuna ilişkin konuşan Bakan Tunç, yapılan duyuruda olduğu gibi çocuklara istismar, terör propagandası gibi kanunda sayılan birçok suçun bulunduğunu söyledi. Bununla ilgili olarak adli makam “Bu içeriği silin” dedi ancak silmediğiniz takdirde para cezasıyla karşılaşacaksınız. Tanıtım ve çete azaltma şeklinde ilerici yaptırımların uygulandığını açıkladı.
Sosyal medya şirketlerinin Türk hukukuna saygı duyması gerektiğini vurgulayan Tunç, “(Instagram’da) Burada bazı terör örgütü mensuplarının propaganda amaçlı hesapları ve paylaşımları var. Özellikle suç sayılan durumların mahkeme kararı kapsamında sosyal medya şirketine iletilmesi durumunda mutlaka sosyal medya şirketine iletilmesi gerekmektedir. Hesabın kapatılması ve mahkeme kararının uygulanması gerekiyor” dedi.
Bakan Tunç, “Eğer bu tedbirleri almazlarsa ve sonuç olarak marjın azalması yani artan ceza söz konusu olursa o zaman elbette istemediğimiz durum ortaya çıkar. Milyonlarca kişinin kullandığı sosyal medyanın kapatılmasını mı istiyoruz? Elbette bunu istemiyoruz.” şeklinde ifadeler de kullandı.
İlgili Haberler
