Naci Görür 17 Ağustos deprem yıldönümünde korkuttu!

Türkiye’nin en büyük felaketlerinden biri olan 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi’nin 25. yıldönümünde, yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul’da yaşanması beklenen olası depremle ilgili çarpıcı uyarılarda bulundu.

Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul’da 100 bin binanın büyük tehlike altında olduğuna dikkat çekerek, milyonlarca insanın can güvenliğinin tehlikede olduğunu belirtti.

DEPREM HAKKINDA

İSTANBUL DEPREMİ KAPIDA: “4 MİLYON KİŞİ RİSK ALTINDA”

Depremin 25. yıldönümünde NTV’ye konuk olan Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul’da olası bir depremin yaratacağı yıkımla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Görür, İstanbul’da 100 bin binanın deprem riski taşıdığını vurgulayarak, “Bu binalar toplamda 500 bin kat yapıyor. Her katta iki daire olduğunu düşündüğümüzde, bu 1 milyon daire anlamına gelir. Daire başına 4 kişilik bir nüfusla, yaklaşık 4 milyon insanın can güvenliğinin olmadığını söyleyebiliriz,” dedi.

DEPREME KARŞI HAREKETE GEÇİLMELİ

Prof. Dr. Görür, İstanbul’da yaşayanların bu durum karşısında çaresiz olmadığını belirterek, halkın siyasi iradeyi harekete geçirebileceğini ifade etti. “Halk, deprem hazırlıkları konusunda talepkar olursa, siyasetçiler de İstanbul’u depreme hazırlamak zorunda kalır. Depreme dirençli bir şehir yaratmak, hasarı en aza indirir,” diyerek, bu konuda bir deprem yasasının çıkarılması gerektiğini dile getirdi.

GÖLCÜK DEPREMİ’NİN YIKICI ETKİLERİ HALA TAZE

17 Ağustos 1999’da meydana gelen ve Türkiye’nin en büyük felaketlerinden biri olarak tarihe geçen Gölcük Depremi, Marmara Bölgesi’nde büyük bir yıkıma yol açtı. Resmi rakamlara göre 18 bin 373 kişinin yaşamını yitirdiği ve 48 bin 901 kişinin yaralandığı bu deprem, yaklaşık 200 bin kişiyi evsiz bıraktı. 66 bin 441 konut ve 10 bin 901 iş yerinin yıkıldığı bu büyük felaket, Türkiye’nin deprem gerçeğiyle bir kez daha yüzleşmesine neden oldu.

Görür’ün uyarıları, İstanbul’da olası bir depremin yaratacağı büyük tehlikeye karşı alınması gereken önlemlerin aciliyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Halkın, bu tehlike karşısında bilinçli olması ve gerekli adımların atılması için baskı oluşturması, olası bir felaketin önlenmesinde kritik önem taşıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir