Topuk kanı taramaları sayesinde binlerce yenidoğan, hayatı boyunca karşılaşabileceği ciddi sağlık sorunlarından korunarak sağlıklı bir geleceğe adım atıyor.
Türkiye’de Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen Yenidoğan Tarama Programı, binlerce bebeğin yaşamını değiştirmeye devam ediyor. 1987 yılında başlatılan bu program, bebeklerde genetik hastalıkların erken dönemde tespit edilmesini ve tedavi edilmesini amaçlıyor. Geçen yıl 931 binden fazla bebek bu kapsamda tarandı ve 5 binden fazla bebekte kalıtsal hastalıklar tanılandı. Bu sayede, erken tedavi ile bu bebeklerin ileride karşılaşabilecekleri kalıcı sağlık sorunlarının önüne geçildi.
Yenidoğan Tarama Programı, bebeklerin yaşamlarının ilk günlerinde yapılan basit bir testle, ciddi genetik hastalıkların önüne geçmeyi hedefliyor. Program kapsamında, bebeklerin topuğundan alınan birkaç damla kan, çeşitli kalıtsal hastalıkların tespiti için analiz ediliyor. Böylece, hastalıkların erken dönemde tanılanması ve tedavi edilmesi mümkün hale geliyor.
ERKEN TANI HAYAT KURTARIYOR
Erken dönemde tanı ve tedavi edilmeyen kalıtsal hastalıklar, beyin hasarı, zeka geriliği, işitme kaybı gibi geri dönüşü olmayan sorunlara yol açabiliyor.
Fenilketonüri (FKU), konjenital hipotiroidi (KHT), biyotinidaz eksikliği (BE) gibi hastalıklar bu program sayesinde erken dönemde tanılanarak tedavi edilebiliyor. Böylece, bebekler bu ciddi sağlık sorunlarından korunarak sağlıklı bir geleceğe sahip olma şansı yakalıyor.
TOPUK KANI TESTİ NASIL GERÇEKLEŞİYOR?
Topuk kanı testi, doğumdan hemen sonra hastanede bebeğin topuğundan alınan birkaç damla kanla gerçekleştiriliyor. Bu kan örneği, özel filtre kağıtlarına damlatılarak laboratuvarlarda analiz ediliyor.
İlk testin ardından, birinci hafta içinde aile hekimliği birimlerinde ikinci bir kan örneği alınıyor ve daha kapsamlı bir tarama gerçekleştiriliyor. Test sonuçları, ailelere bilgi verilmeden laboratuvar ortamında güvenle inceleniyor. Eğer sonuçlarda bir anormallik tespit edilirse, ailelere hemen ulaşılarak gerekli yönlendirmeler yapılıyor.
Yenidoğan Tarama Programı, sadece bebeklerin değil, toplumun genel sağlığını da güvence altına alıyor. Genetik hastalıkların erken dönemde tespiti, sadece bireysel olarak bebeklerin hayatını kurtarmakla kalmıyor, aynı zamanda bu hastalıkların toplum üzerindeki uzun vadeli etkilerini de azaltıyor. Erken tanı ve tedavi, sağlık sistemi üzerinde ileride oluşabilecek yükleri de önemli ölçüde hafifletiyor.